Agaricaceae
Şemsiye mantarı (Macrolepiota procera)
Published
4 yıl agoon
By
Onur ŞahinMacrolepiota procera – Şemsiye Mantarı
Taksonomi – Sınıflandırma
Alem: Mantarlar – Fungi
Bölüm : Basidiomycota
Sınıf: Agaricomycetes
Takım: Agaricales
Aile: Agaricaceae
Cins: Macrolepiota
Tür: Macrolepiota procera
Macrolepiota procera- Şemsiye mantarı, ülkemizde ve dünyanın çeşitli bölgelerinde sık karşılaşılan Agaricaceae ailesine mensup, oldukça büyük şapkalı mantarlardan biri olan, popüler ve yenilebilir bir türdür. Ormanda heybetiyle ve duruşuyla uzaklardan dikkati çeker. Mantar toplayıcıları kadar, fotoğrafçılar için de ilgi çeken güzel yapılı bir mantardır.
Bu türün keşfi çok eskilere dayanmaktadır. 1772 Yılında İtalyan doğabilimci Giovanni Antonio Scopoli tarafından Agaricus procerus olarak adlandırılan bu türü, 1948 yılında Alman Mikolog Rolf Singer Macrolepiota cinsine aktarmış o günden bu yana ”Macrolepiota procera” ismiyle literatürde yer almaya devam etmiştir. Türkiye Mantarları Listesi (Aralık 2020) adlı kitapta ismi “Kartalayağı mantarı” olarak geçmektedir.
İngilizce’de Parasol Mushroom (Güneş şemsiyesi) olarak adlandırılan bu tür ülkemizde yöresel olarak; Şemsiye, Bilezik mantarı, Yüzük mantarı, Dede mantarı, Leylek bacağı mantarı, Turna bacağı, Dedebörk, Dedebörük gibi bir çok isimle anılmaktadır. İç anadolu bölgesinde, ata dilinde börk bir çeşit şapkaya verilen isimdir. Bu yüzden İç Anadolu bölgesinin köylerinde genellikle ”Dede Börkü” veya benzer isimlerle anılsa da genel ve yaygın kullanımı Şemsiye mantarıdır. Şimdi gelin hep beraber bu türü daha detaylı tanıyalım;
Şapka: Mantar çok genç iken, yani ilk evrelerde (galeride ki örneklerde de görüldüğü üzere ) yumrulu ve kapalı bir yapıdayken, hızla açılır ve önce dışbükey daha sonra tamamen düzleşme seviyesine gelir. Olgun bir Şemsiye mantarının çapı 50 santimetrelere kadar ulaşabilirken, genellikle ortalama 10-25 cm arasında değişir. Ortasında umbo olarak tabir ettiğimiz, bir çıkıntısı bulunmaktadır. Umbodan başlayarak kenarlara doğru düzenli şekilde yayılan kahverengi pulcukların altı beyazdır. Şapka eti beyaz olup yaşlı örneklerinde su kaybederek daha fazla lifli bir hale gelir.
Lameller: M. procera oldukça sık aralıklı ve derin lamellere sahiptir. Rengi genç örneklerde tam beyaz iken, yaşla beraber kremsi tonlara bürünür. Lameller sapa tam bağlı değildir. Bağlantı direk sap ile şapka arasındadır. Kırılgan bir lamel yapısına sahiptir.
Gövde-Sap: Şemsiye mantarının sap rengi, beyaz üzerine kahverengi yılan derisi desenlerini andıran kahverengi dokular ile kaplıdır. Genç örneklerinde kahverengi dokular nadir iken, yaşla beraber yoğun hale gelir ve kahverengiye değişir. Olgun örneklerde sap üzerinde bağımsız aşağı yukarı hareket eden bir yüzüğü bulunmaktadır. Bu yüzük genç örneklerde oynar değil sabittir. Ancak türün ayırt edilmesinde yüzüğün olup olmaması ve oynar olup olmaması yerine diğer faktörler ön planda tutulmalıdır. Sap boyutları oldukça uzun olup, 10-20 cm arasında değişirken 30 cm ye varan örneklerine de rastlamak mümkündür. Sapının eti beyazdır.
Koku: Hafif ceviz kokusu.
Spor Baskısı: Beyaz veya soluk krem.
Habitat: Genel olarak iğne yapraklı pinus ormanlarında karşılaşılmasına rağmen çok fazla değişik habitatta görülmesi mümkündür. Her türden orman mevkilerinin yanındaki yeşil alanlarda, bazen otlaklarda, (nadiren de olsa) bahçeler ve araziler gibi bozuk zeminlerde karşılaşmak mümkündür. Tek başına veya gruplar halinde rastlanabilir.
Mevsim: Sonbahar.
Yenilebilirlik ve Toksisite: Yenilebilir bir türdür. Bazı kişiler tarafından tadı beğenilmese de, genel kanı, iyi yenilebilir lezzetli bir mantar olduğu yönündedir. Genel olarak şapkanın tereyağında kızartılması ve un ile bulanarak derin yağa atılması gibi pişirme yöntemleri kullanılır.
Bazı zehirli Lepiota türleri (Lepiota subincarnata – Lepiota brunneoincarnata vb.) ile karıştırılma ihtimali vardır. Bu mantarı cüce şemsiye olarak da bilinen zehirli lepiotalar ile karıştırmamak için en geçerli yöntem boyutudur. Lepiotalar en fazla 8-10 cm boyutlarına ulaşabildiği için, her ihtimale karşı 10 cm den küçük olan türleri tüketmemenizi tavsiye ediyoruz.
Genç örnekleri, Kuzey Amerika’da en çok zehirlenmeye neden olan zehirli Chlorophyllum molybdites ile karıştırılabilir. Ancak, Chlorophyllum molybdites mantarında, yeşil bir spor izi vardır (olgun örneklerde de bu hafif yeşillik, lamellerde görülür).
Bir diğer benzer tür arasında Chlorophyllum rhadoces – Kızaran Şemsiye Mantarı yer alır. Chlorophyllum rhacodes-Kızaran şemsiye mantarı kesildiğinde veya berelendiğinde, kırmızımsı veya kestane rengi bir renk değişikliği olur ve keskin bir koku oluşur. Bu iki türü birbirinden ayırmak için iyi bir yöntemdir. Çiğ veya az pişmiş yenildiğinde mide rahatsızlıklarına neden olabilecek toksinler içerir ve bazı kişiler pişirildikten sonra bile güçlü bir alerjik reaksiyon gösterebilirler. Bu sebeple bu türüde iyi tanıyarak Şemsiye mantarı ile karıştırmamak gerekmektedir.
Dip not: Sitemizde yazılanlar, sadece ve sadece BİLGİLENDİRME amaçlıdır. Mantar toplamak ve tanımlamak kesinlikle uzmanlık gerektiren bir konudur. Sitemizdeki bilgilere göre mantar toplamamanız ve tüketmemeniz önemle duyurulur! Diğer yazılarıma göz atmak için tıklayınız.
Mantarlı Yaşam ailesinden yazarımız, Ali AYDOĞDU’ya ait Şemsiye Mantarı tanıtım videosunu galeri bölümünden izlemeniz tavsiye ederiz.
GALERİ
Güzel mantar görselleri ve bilgiler için Mantarlı Yaşam- Mantar Avcıları Facebook Grubumuzu da ziyaret edebilirsiniz. Web Sitemizde emeği olan herkese çok teşekkür ederiz.
seyfi
13/12/2022 at 15:19
Geçen haftaki kampta bolca vardı, fotoğraflayıp türüne baktım bu çıktı. Büyük ve dimdik duruşu orman içinde çok keyifliydi. 🙂
Samet
10/03/2023 at 19:17
Yeniliyor en zehirsiz mantardır